Knosos sarayı

Konum ve Tarihçe

Knossos Sarayı, Heraklion’un dışında yer almakta olup Yunanistan’ın en popüler yerlerinden biridir. Avrupa’nın en önemli tarih öncesi sit alanlarından birini ziyaret etme fırsatını kaçırmayın. Girit Adası’nın en önemli arkeolojik alanı olan Knossos Sarayı, Avrupa’nın en eski sarayı ve dört Minos sarayından biridir. Tarih öncesi dönemlerde saray, geniş bir şehirle çevriliydi. Saray, alçak bir tepe üzerine inşa edilmiştir. Bu yerin seçimi ve yerleşimin büyümesi, denize olan yakınlığı ve bölgenin verimli topraklarıyla ilişkilidir.

Bölge, Neolitik dönemde (MÖ 7000-3200) yerleşim görmüştür. İlk Saray (eski saray olarak da bilinir), yaklaşık MÖ 1900’de inşa edilmiştir ve temel planı bu dönemde şekillenmiştir. Yaklaşık MÖ 1700’de yıkılmış ve yerine Yeni Saray (Yeni Saray Dönemi) inşa edilmiştir. Knossos Sarayı, diğer Girit saraylarının yıkıldığı MÖ 1450’den sonra bile kullanılmaya devam etmiştir. Çoğu uzman, saraya Yunan anakarasından gelen yeni yerleşimcilerin yerleştiğine inanır. Saray, MÖ 1380’den sonra işlevini yitirmiştir.

Knossos Sarayı’nın, siyasi, ekonomik ve dini otoritenin merkezi olduğu düşünülmektedir. Knossos’un efsanevi kralı, Zeus ve Europa’nın oğlu Minos’tur. 1.300 odası ve 22.000 m2 yüzölçümüyle sarayın, Yunan mitolojisindeki labirent olduğu düşünülmektedir.

Gelişmiş Özellikler

Knossos Sarayı, gelişmiş mimari özellikler sergiler: deprem direnci için duvarlara yerleştirilmiş kirişler, havalandırma için ışık kuyuları, çok katlı binalar, cilalanmış alçıyla kaplanmış duvarlar, büyük depolama alanları ve hatta bir tiyatro. Yeşil şist döşeme taşları, ahşap sütunlar ve duvarlarda kullanılan alçı levhalar gibi çeşitli malzemeler kullanılmıştır. Bu hassas malzemeler, hava koşullarına karşı oldukça duyarlıdır. Çok renkli sıvalar ve duvar resimleri, odaların dekorasyonuna katkıda bulunmuştur.

Knossos’un Kazısı

Kazılar ilk olarak 1878 yılında, Minos Kalokairinos’un sarayın Batı Kanadı’nın bir kısmını ortaya çıkarmasıyla başlamıştır. Sistematik kazılar, Mart 1900’de Oxford Ashmolean Müzesi’nin direktörü Arthur Evans liderliğinde başlamıştır. İki yıl içinde sarayın kazısı büyük ölçüde tamamlanmıştır; ancak kazılar 1931 yılına kadar devam etmiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, İngiliz Arkeoloji Okulu bölgedeki kazılara devam etmiştir.

Knossos’un Restorasyonu

Sarayın korunması gerekliliği, kazıların başlangıcından itibaren açıkça ortadaydı. 1905 yılında, Evans ve ekibi yalnızca kalıntıları korumakla yetinmiştir. Ancak, 1925’ten sonra Evans, beton kullanarak büyük ölçekli bir restorasyon çalışması başlatmıştır. Zeminler ve tüm mimari birimler yeniden inşa edilmiştir. Duvar resimleri restore edilmiş ve kopyaları farklı noktalara yerleştirilmiştir. Evans’ın restorasyonları büyük ölçüde geri döndürülemezdir; ancak bugün bu restorasyonlar, anıtın ve tarihinin bir parçasıdır.

 

Batı Avlu ve Batı Cephe

Avlu, diğer döşemeden farklı olan “Tören Yolları” ile kesilmektedir. Bu yolların ritüeller sırasında kullanıldığı düşünülmektedir. Sarayın Batı Cephesi, masif alçı bloklardan yapılmıştır.

Tören Koridoru

Bu, Batı Avlu’ya açılan ve bir sütunla desteklenen bir alandı. Sütunun alçı kaidesinin bir kısmı hala durmaktadır. Koridorun adı, Doğu duvarında bulunan ve bir grup insanın hediyeler taşımasını tasvir eden duvar resminden gelmektedir (orijinal resim İraklio Arkeoloji Müzesi’ndedir).

Ana Giriş: Güney Propylon

“Güney Propylon”, Evans tarafından restore edilmiş ve buraya “Kadeh Taşıyıcı” freskinden bir kopya yerleştirilmiştir. Fresk, bir libasyon kabı taşıyan bir adamı tasvir etmektedir (orijinal Heraklion Arkeoloji Müzesi’ndedir). Güney Propylon’un doğu tarafındaki büyük depolama kavanozları, Postpalatial Döneme (MÖ 1450-1100) aittir ve bu alanın daha sonraki dönemlerde depolama için kullanıldığını göstermektedir.

 

 

Taht Odası

Bugün ziyaretçiler, yalnızca Taht Odası olarak adlandırılan yerin ön odasına girebilmektedir. Bu ad, ön odanın arkasında bulunan taş koltuktan gelmektedir. Ön odada ve Taht Odası’nın kendisinde taş sıralar korunmuştur. Bu odada bitki ve grifonları tasvir eden fresk parçaları bulunmuştur (orijinali Heraklion Arkeoloji Müzesi’ndedir).

Knossos’un Doğu Bölümü

Bu, sarayın en etkileyici bölümlerinden biridir; çünkü Merkezi Avlu’nun seviyesinin altında iki kat korunmuştur. Evans, sarayın Knossos kralının ikametgahı olduğuna inanmış ve bu bölümün kraliyet dairelerine ev sahipliği yaptığını düşünmüştür.

 

Tiyatro ve Kraliyet Yolu

Bu alan, “Tiyatro” olarak adlandırılmaktadır. Bir platform ve bir açı oluşturan basamak sıralarından oluşur. Basamakların sonunda, döşeli bir avluyu bölen dar, yükseltilmiş bir yol bulunur. Bu yol, modern Heraklion yolunun altından geçerek sarayı batıya ve kuzeye doğru uzanan Minos kasabasıyla birleştirmektedir. Evans, bu yolu “Kraliyet Yolu” olarak adlandırmıştır.

Saray ziyareti, size ilk gelişmiş Avrupa medeniyetini keşfetme fırsatı sunacaktır!

Pratik Bilgiler

Kültür Bakanlığı Resmi Web Sitesi: http://odysseus.culture.gr

Telefon: +30 2810 231940
E-posta: [email protected]
Biletler on-line olarak resmi site'den alınabilir.